4-6 Kasım 2016 tarihlerinde Ayvalık’ta “Her hasat bir barış buluşmasıdır” sloganıyla 12’nci Zeytin Hasadı Şenliği vardı.
Uluslararası Zeytin Konseyi, Akdeniz Zeytinci Kentler Birliği ve İspanya merkezli bir zeytinyağı derneği olan QV
Extra’nın katılımlarıyla uluslararası boyut kazanan Ayvalık Zeytin Hasat Günleri’ne biz de davetliydik.
Ayvalık, geçmişten gelen zeytinyağı pazarındaki liderliğini kimseye kaptırmamış, zeytinyağının önemini anlatmak için 12 yıldır Uluslararası Zeytin Hasat Şenliği düzenleniyor. Zeytinin Ayvalık’ta sadece 12 yıldır değil, yüzyılları aşan bir geçmişi var. Çok uzun yıllar boyunca işlenmiş, ihracatı yapılmış.
Mübadele sonrası bu zeytin ağaç varlığı, Türklerin mülkiyetine geçmiş, ancak değeri her zaman korunmuş ve adeta bir miras olmuş. Dikildikten sonra ilk meyvesini 5-6 yıl sonra veren bir ağaç zeytin… Budandıkça gençleşiyor ve büyüyorlar. Kutsal kitapların sayfalarına kadar uzanıyorlar.
Üreticiler için hayatlarının her safhasında zeytin var. Hasada girişmeden önce son yağmurları beklerler; daldaki zeytin küf ya da zeytin sineklerine esir olmadan,suyunu yitirip büzüşmeden daha da irileşsin, yağlansın diye. Beklenen yağmurlar gelmişse bütün yüzler güler.
Zeytinin hasadı, tanelerin toplanması, bir bölümünün yemeye ayrılıp salamuraya basılması, geri kalanlarının sıkılıp yağının alınması binlerce yıldır süregelen bir sonbahar-kış ritüelidir. Zeytin ağacı yöreye göre nisan ile haziran ayları arasında çiçek verir. Yeşil zeytinler, ağustos sonundan kasım başına kadarki süre içinde olgunlaşır. Kasım ve mart ayları arasındaki dönem ise zeytinin hasat mevsimidir.
Zeytinlerin tarladan Ayvalık’taki işletmelere Düşük asitli demişken, zeytinyağı asitlik derecesi hakkında biraz bilgi vermekte fayda görüyorum. Her ne kadar asidite zeytinyağının kalitesinin ve tadının tek göstergesi olmasa da satın
alınırken karar vermede en önemli olanıdır.
100 gr zeytinyağının içindeki oleik asit miktarına zeytinyağının asiditesi denir. Asitlik yüzde 0.8’e kadar ise Sızma, yüzde 2’ye kadar ise Naturel birinci, yüzde 3.3’e kadar ise Naturel ikinci
olarak adlandırılmıştır. Bunun üzerinde aside sahip yağlar doğrudan tüketilmez, su buharı kullanılarak rafine edilir ve belirli oranda asidi düşük zeytinyağı ilavesiyle harmanlanıp Riviera olarak adlandırılır.
Ayvalık’ta yerel markaların öne çıkması için, Ayvalık zeytinyağının farklı olduğu tescil edilmek üzere “Zeytinyağı Coğrafi İşareti” alınmış. Kalite kriterleri içinde büyük önem taşıyan duyusal testlerin yapılabileceği bir laboratuvar kurulmuş, Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’nden akreditasyon sağlanmış.
Ayvalık Ticaret Odası ve Ayvalık Belediyesi’nin yaptıkları bu başarılı çalışmalar Türkiye’de kişi başına zeytinyağı tüketimini oniki yılda 800 gr’dan 2 litreye taşımış. Ancak zeytinyağı üreticisi ülkelerden Yunanistan ve İspanya’da kişi başı tüketimin 15 litre olduğunu hatırlarsak alınacak çok daha yolumuz olduğunu fark ederiz. Zeytin sağlık demektir, sağlıklı günler diler, sağlıcakla kalın derim.