FAO sınıraşan hayvan hastalıkları alanında işbirliğini güçlendirmek amacıyla İstanbul’da bir toplantı düzenledi. FAO Afganistan Temsilcisi Tomio Shichiri, “İnsanların göç edebilmesi sınırlar sayesinde kontrol altında tutulabiliyor. Hayvanların göçü ise kontrol edilemiyor. Bu yüzden hayvanların taşıdığı hastalıklar, ülkeden ülkeye taşınıyor. Bunun önüne geçmenin bir yolunu bulmalıyız” dedi.
BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Afganistan Temsilciliği önderliğinde Sınıraşan Hayvan Hastalıkları Alanında Çok Taraflı Toplantısı’nın ikincisini İstanbul’da düzenlendi. Afganistan, İran, Pakistan, Tacikistan ve Özbekistan’dan bilim adamları ve hükümet yetkilileri ile FAO temsilcilerinin katıldığı toplantıda göç eden hayvanların ülkeler arası taşıdıkları hastalıklara dikkat çekildi.
“Hayvanların göçü kontrol edilemiyor”
FAO Afganistan Temsilcisi Tomio Shichiri İHA muhabirine yaptığı açıklamada “İnsanların göç edebilmesi sınırlar sayesinde kontrol altında tutulabiliyor. Hayvanların göçü ise kontrol edilemiyor. Bu yüzden hayvanların taşıdığı hastalıklar, ülkeden ülkeye taşınıyor. Bunun önüne geçmenin bir yolunu bulmalıyız. Geçen yıl bu organizasyonu İran’da yapmıştık. Bu sene de Afganstan’da yapmak istedik ama bazı olumsuzluklar yüzünden yapamadık. Ankara’da ofisimiz olduğu için ve Türkiye’nin lokasyonu çok iyi olduğundan dolayı buluşmayı burada gerçekleştirdik ” dedi.
FAO Orta Asya Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu ise FAO Orta Asya Alt Bölge Ofisi’nin sınıraşan hayvan hastalıklarının kontrol altına alınması konusunda başlatılan bu işbirliği girişiminin parçası olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtti. Gutu, Orta Asya’daki uzmanları komşu ülkelerdeki meslektaşlarıyla bir araya getiren toplantıların, bölgede hayvancılık olanakları ve gıda güvencesi üzerine daha güçlü iletişim kanalları geliştirilmesi bakımından hayati önem taşıdığını aktardı.
Türkiye’ye teşekkür
FAO’nun Türkiye Temsilcisi Doktor Vıorel Gutu, “Hayvancılık sektörünün iyi idare edildiği takdirde, ülkelerin iktisadi kalkınmasında kilit bir rol oynuyor. Örneğin Pakistan’da hayvancılık, çoğunlukla süt üretimi kaynaklı olarak, zirai Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 11’ini oluşturuyor. Yine FAO ölçümlerine göre ziraat Özbekistan’da GSHY’nin yaklaşık yüzde 18’ini oluştururken, bu oran Tacikistan’da yüzde 25i’ buluyor. Daha iyi tasarlanmış hayvan gütme süreçleri, sürdürülebilir yemleme yöntemleri ve hastalık önleyici kontrol mekanizmaları yoluyla elde edilecek daha sağlıklı hayvancılık, sektörün GSYH’ye katkısını artırıyor ve milyonlarca daha fazla insan için gıda güvencesinin iyileştirilmesini sağlıyor” dedi. Aynı zamanda Viorel Gutu, desteklerinden ötürü Türkiye’ye teşekkür etti.
Toplantıda Sığırlar üzerinde etkili olan şap ve koyun ve keçilerde etkili olan küçük ruminant vebası (ya da koyun-keçi vebası) Orta, Güney ve Batı Asya’da son derece yaygın olduğu belirtildi. Bu hastalıkların yayıldığında, insanların hayatları ve ülke ekonomileri üzerinde yıkıcı etkiler ortaya çıkabildiği paylaşıldı. Örneğin koyun-keçi vebası, bu bölgelerde ortaya çıktığında hızlı bir biçimde kontrol altına alınmazsa, küçük ölçekli bir yetiştiricinin koyun sürüsünün tümüyle yok olmasına sebep olacak seviyede hasar vererek, gıda yetersizliğine ve halihazırda ekonomik olarak düşük seviyede yaşayan ailelerin yokluğa itilmesine yol açabildiği belirtildi.