Türkiye ekonomisine önemli seviyelerde kaynak yaratan, sağladığı istihdam ile ekonomiye yön veren perakende sektörü, Başkanlar tarafından masaya yatırıldı. Sektörün mevcut durumu, geleceğini ve çözüm bekleyen sorunlarını dile getiren Başkanlar, 2021’in sektör açısından verimli geçtiğinin altını çizdiler.
Perakende sektörünün en verimli buluşma platformu olarak tüm sektörü bir araya getiren Perakende Günleri’21 güne önemli bir toplantıyla başladı. Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) YKB Serhan Tınastepe, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) YKB Galip Aykaç ve Ev dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz’ün katılım gösterdiği basın toplantısında perakende sektörünün mevcut durumu, geleceği ve çözümleri masaya yatırıldı.
Kamudan alınan desteklerle pandemi sürecini atlatmak için çabalıyoruz…
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş konuşmasında şu değerlendirmelerde bulundu: “Ülkemizde ilk olarak 2020’nin mart ayında vakaların görülmesiyle pandemiyi hissettik. Vaka sayılarının artmasıyla birlikte özel sektör olarak tam kapanma sürecini yaşadık. Uzun bir süre kapalı kaldıktan sonra 11 Mayıs 2020 ve 1 Haziran 2020 tarihleri arasında AVM’leri açtık. AYD olarak, bu süreçte perakendecilerin yanında yer aldık. Kira almayarak Avrupa ve Dünyaya örnek olacak dayanışma örneği gösterdik. Akabinde kira indirimleriyle kiracılarımıza destek olmaya başladık ancak 1 Aralık 2020’de tekrar kısıtlamalar başlayınca cirolarımız tekrardan düşmeye başladı. 17 günlük tam kapanmanın ardından açılış ile birlikte iyi bir tabloyla karşılaştık. Tüketicilerimiz AVM’leri özlemiş, ilk gün itibarıyla 2,2 milyona yakın giriş yakaladık. Bu rakam pandemi öncesinde 6,5 milyon civarındaydı. Şu anda günlük 3,4 milyon civarında girişleri yakaladık. Cumartesi günlerinin de açılmasıyla birlikte rakamların giderek yükseleceğini ön görüyoruz. Bu tablonun yanı sıra büyük zorluklar da yaşadık. Kısa Çalışma Ödeneği, vergilerin ötelenmesi, KDV’nin %8’e indirilmesi, kamudan alınan büyük desteklerle süreci atlatmak için var gücümüzle çalışıyoruz.”
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel: “15 aydır ilk defa bir araya gelebiliyoruz. Bu bağlamda Suat Soysal’ı samimiyetle tebrik ediyorum. Son bir ayımız Perakende Günleri’nin düzenlenip düzenlenmeyeceği konuşmalarıyla geçti. Açık havada, gerekli tedbirleri alarak bir şekilde Perakende Günleri’nin 20’incisini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Umuyoruz ki 15 ay önce başlayan bu büyük sorun yakında geride kalacak. İnsan her zaman umutla yaşar… Biz de; iki sene sonrasında yeniden normale döneceğiz beklentisiyle, yıl bitimine doğru normale döneceğiz düşünceleriyle -yeni normalin ne olacağını bilmeden- en azından tedbirlerin, kısıtlamaların kontrollü olarak azaltılacağı günleri hasretle bekliyoruz. Bu dönemi nasıl geçirdik? Dayanışmayla, devlet destekleriyle… Dünyada pek çok perakende firmasının iflaslarına şahit olduk. Gözlemlediğimiz en önemli etki Kısa Çalışma Ödeneği oldu. Bununla birlikte özellikle vergilerdeki öteleme, kiralamalardaki KDV indirimleri ve tabii ki sektör içi dayanışma ile sektörün birbirine desteği bizim için bir hayli önemli oldu. Şu anda perakende sektörünün içinde bulunduğu durum iki önemli veriye işaret ediyor: İlk olarak turizm verisi… Geçtiğimiz yıllara baktığımızda 2019’un ilk dört ayında 8,7 milyon yabancı turist görüyoruz. Bu yıl ise aynı rakam 2,7 milyonda ve bu perakende sektörü için ciddi bir sorun.”
Öncel sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Özellikle tedarik zincirinin kırılması ve döviz kurunun yükselmesiyle birlikte lojistik maliyetlerinde ciddi artışlar meydana geldi. Fakat bunlar sektör fiyatlarına yansımadı. Bu durum, 2020 yılından 2021’e gelindiğinde perakende sektörünün borçlanmasında %30’luk bir artışa sebebiyet verdi. Yüksek faizle borçlanmak, sektördeki firmaların kırılganlıklarını artırdı. Üyelerimiz arasında en büyük zorluğu yeme-içme konusunda faaliyet gösteren temsilcilerimiz yaşadı. Gıda dışı perakende sektörü, yeme-içme sektörüyle iç içe geçmiş, birbirlerini destekleyen ve etkileşime girerek sinerji yaratan sektörler haline geldiler. Birbirlerinin verimliliklerini etkiliyorlar.”
Gıda güvenliği için yeni bir sistem geliştiriyoruz…
Ev dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz: “Kriz ve pandemi bizi yavaşlattı. Ev dışı tüketim sektörünün Türkiye’deki büyüklüğü doğrudan 4 milyon, dolaylı 12 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Bütün oyuncuları ile. 300 milyon TL büyüklüğünde bir ciroyu temsil ediyoruz. Niye ciddi zarar gördük? Üyelerimizin servis verdiği müşterilerin tamamı restoran, kafe, büfe gibi yerler ile kamu ve turizm! Bunların %80’ini oluşturan grup ortadan kalkmış oldu. Açma ve kapama tansiyonumuzu daha da zorlaştırdı. Çünkü her açıldığında müşterilerimiz için mal gönderiyoruz, ancak sonrasında tahsilatları yapamıyorduk. Bu tip zorlukların güzelliği insanları bir araya getirmesi. Hiçbir zaman yapamadığımız bir şeyi yaparak birkaç özel projeyi hayata geçirdik. Finansal sürdürülebilirliği sağlamak için 12 aya varan taksitlerle özel bir kredi kartı çıkardık. Yanı sıra yeni bir sistem geliştiriyoruz. Tüketici yediği-içtiği her şeyin nasıl hazırlandığını, masaya nasıl geldiğini bilecek. Gıda Güvenliği Derneği’nin de olduğu 12 STK ile bir sistem geliştiriyoruz. Eylül 2021 itibariyle restorana girdiğiniz QR kod ile sipariş verir gibi, yine QR ile ilgili tedarikçisinin güvenliği görebilecek, yediği ürün güvenli mi diye bakabilecek. Bunu dünyada ilk defa hayata geçiren ülke olacağız.”
Ortak gider sorununun çözülmesi gerekiyor…
Tüm Restoranlar, Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl: “Pandemide en büyük darbeyi biz aldık. Bu dönemde %70 küçüldük. Tabi ki 200 milyar liranın üzerinde işlem hacmi olan bir sektörüz. 2 milyona yakın çalışanımız var. 150 bine yakın irili ufaklı ticarethane mevcut. Mal ve tedarikçilerimizle birlikte (aileler dahil) 10 milyon kişilik bir aileyiz. Arka planda görülmeyen bize mal ve hizmet üreten tedarikçilerimiz de çok büyük sıkıntı çekti.”
Bingöl sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Anadolu’yu besleyen ve işlem hacmini geliştiren sektörlerden biriyiz. Anadolu’dan herhangi bir kişi İstanbul’a ya da başka bir yere geldiğinde çalışmaya başladığı sektör biziz. Dolayısıyla bu dönemde bu anlamda da mal ve hizmet üreten ve diğer insanlar büyük sıkıntı çekti. Peki biz TÜRES olarak ne yaptık? Hükümetimize ve devlet yetkililerine projeler üreterek nasıl katkıda bulunmalıyız, neler yapabiliriz diye pek çok öneride bulunduk. Ve önemli sonuçlar aldık. Şunu da yaptık; sektörümüze 20 milyon TL’den fazla yardımda bulunduk. MÜSİAD, Kızılay, Yemeksepeti ve Coca Cola ile anlaşmalar gerçekleştirdik. Bu anlaşmalar sayesinde üyelerimize kira ve çalışanlarımıza da kumanya yardımında bulunduk. Üyelerimizden bize en çok gelen şikayetlerden biri özellikle ortak gider meselesi… Bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Bütün AVM’lerde kangren olmuş bir yaradır.”
Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Galip Aykaç: “Pandeminin açıklandığı dönem öncesinde neler yapılabileceğine ilişkin çalışmalar yapan GPD, ilgili makamlarla yaptığı toplantılar sonucunda geliştirdiği ve gündeme getirdiği önerileri hayata geçirdi. Böylesine bir dönemde, insanların temel ihtiyaçlarının karşılanması en önemli hedef oldu. Tedarik zincirinde aksayan noktalar belirlendi ve bu alanlara ilişkin çözümler hayata geçirildi. Stoklarımızı yükseltmeye başladık. Panik alışverişinin de önüne geçmek için birçok faaliyetimiz oldu. Anlık bazı durumlar dışında Türkiye, gıda tedariği konusunda diğer ülkeler gibi market raflarının boş kalmasına izin vermedi. Aldığımız tedbirlerin etkisini bu noktada gördük. Süreci iyi bir şekilde yönetmeye de devam ediyoruz. Kısıtlamalar, tedarik zincirinin bazı noktalarında aksamalara sebep olsa da, bunları aşmasını bildik. Pandemi esnasında sektör, özellikle 2020’de, %30’un üzerinde bir büyüme gerçekleştirdi. 2021’in ilk çeyreğinde, pandemi ve enflasyonun etkisine rağmen %2’nin üzerinde bir büyüme görünüyor. Bununla birlikte 2021’in ikinci yarısından itibaren enflasyonda düşüş bekliyoruz. Gıda perakendeciliğiyle ilgili, biraz da haksız olarak bazı ithamlarda bulunuldu. Enflasyonu sanki gıda perakendecileri yukarı çekiyormuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Bu yanlış bir algıdır. Çünkü enflasyon bir sonuçtur. Enflasyonla ilgili sorunları azaltmak için dışa bağımlılığı azaltmak zorundayız.
Hibe mekanizması daha etkin çalışmalı…
Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) Başkanı Serhan Tınastepe: “80’e yakın üyesiyle Zincir Mağazalar Derneği, gıda dışı organize perakendenin önemli bir temsiliyet gücünü barındırıyor. 320 milyon liralık bir ciroyu temsil ediyoruz. Türkiye bir krizler ülkesi. Çok genç yöneticilerin bile 5-6 kriz yönetme tecrübesi var. Ancak kimsenin pandemi yönetme tecrübesi yoktu. Nihayetinde kamu desteği ve sektör dayanışması ile zorlu geçen sürecin ardından belirli bir noktaya gelindi. Umarım Perakende Günleri, pandemi etkilerinin azalmaya başladığı bir milat olarak kayıtlarda yerini alır. Bu konuda en önemli beklentimiz, sektör için dayanışma örnekleri dışında kamu desteği… Pandemi başladığında, devlet desteğiyle süreçten kurtulabileceğimiz konuşulmuştu. Desteklerin artarak devam etmesi çok kritik. Bugün rekabet bile uluslararası arenada çok farklı bir alanda. Reel ve özel sektörü destekleyen ülkeler, rekabet avantajı kazanır durumdalar. Özellikle markalarımızın, şirketlerimizin, perakendecilerimizin rekabet gücünü korumaları ve geliştirmeleri için kamunun etkin destekleri artarak devam etmeli. Kısa Çalışma Ödeneği’nin şartlarının iyileştirilerek devam etmesi çok kritik. Diğer konu ise hibe destekleri. Sadece kredi ile olabilecek bir durum değil. Birçok şirketimiz 4-5 yıldan önce kendini toparlayamayacak durumda. Dolayısıyla hibe mekanizması daha etkin çalışmalı. Kira konusunda çözüm çok önemli, kısmi kapalılık dönemi için de bir regülasyon gelmeli.”