Metro Türkiye sürdürülebilirlik performansını değerlendirdiği raporun 5’incisini bu yıl Etki Raporu olarak yayımladı. Türkiye’de ilk kez bir perakende zinciri tarafından Etki Raporu formatında yayınlanan raporda, Metro Türkiye’nin sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda 2020 dönemindeki performansı ve gelecek hedefleri paylaşılıyor.
Azalan doğal kaynaklar ve etkisini her gün artıran iklim değişikliği ile birlikte Kovid-19 salgını da izlenebilirlik, sağlıklı beslenme trendi, gıda atıkları ile mücadele gibi konuları yeniden gündeme taşıyarak sürdürülebilirliğin kritik önemini bir kez daha ortaya koydu. Metro Türkiye de Kovid-19 ile birlikte önemi daha da artan bu konulara odaklanarak sürdürülebilirlik çalışmalarının operasyonlarına ve sektöre yaptığı etkiyi gözler önüne serdi.
Rapora göre, izlenebilirliği tedarik zinciri süreçlerine dâhil ederek ürünlerinin gıda güvenliğini ve kalitesini güvence altına alan Metro Türkiye; et, balık, bal ve meyve-sebzede %100 izlenebilirliği sağladı. Artan sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek için sağlıklı ürün gamını genişleterek organik ürün çeşitliliğini önceki yıla göre yüzde 139 artırırken gıda atıklarıyla mücadele kapsamında da 2020 yılında 477 ton ürünü gıda atığı olmaktan kurtardı.
8 Haziran 2021- 30 yıldır Türk mutfak kültürünü koruma ve gelecek nesillere aktarma amacıyla çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye, yıllık bazda sürdürülebilirlik performansını değerlendirdiği raporun beşincisini bu yıl Türkiye’de bir ilke imza atarak ‘Etki Raporu’ olarak yayımladı. Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative) tarafından yayımlanan GRI Standartları’nın “temel” seçeneğine uygun şekilde hazırlanan raporda, Metro Türkiye’nin sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda 2020 dönemindeki performansı ve gelecek hedefleri paylaşılıyor.
Metro Türkiye’nin sürdürülebilirlik çalışmaları ilgili değerlendirmede bulunan Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, “Kovid-19 pandemisi, var olan küresel sorunlar için bir büyüteç görevi üstlendi. Azalan doğal kaynaklar, iklim değişikliği, kesintiye uğrayan tedarik zincirleri, kapatma kararları ile durma noktasına gelen sektörler, işini ve sağlığını kaybetme riski taşıyan milyonlarca insan tüm kurumları ‘birlikte çalışmanın’ yeni yollarını bulmaya itti. Bu nedenle 2020 yılı, sürdürülebilirlik alanında önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu. Biz de pandemi yılında ihtiyacı ve talebi de göz önünde bulundurarak; gıda ürünlerinde izlenebilirlik, organik, vegan ve yerli ürün çeşitliliğini artırma, gıda atıkları ile mücadele gibi konulara odaklanarak sürdürülebilirlik alanındaki etkimizi daha da genişlettik. 2020 – 2024 dönemi için de izleyeceğimiz sürdürülebilirlik stratejimizi ve sürdürülebilirlik hedeflerimizi belirledik ve gıda güvenliği, hayvan refahı, organik ve yerli ürünler ile sürdürülebilir kaynak kullanımı alanındaki projelerimizi önceliklendirdik. Gerek operasyonlarımızda gerekse sektörde yaptığımız etkiyi ortaya koyan bu raporu ülkemizde hazırlayan ilk perakendeci olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi.
Gıda ürünlerinde yüzde 100 izlenebilirlik sunuyor
Kovid-19 pandemisi ile birlikte tüketiciler daha sağlıklı, güvenilir, tükettikleri gıdalar hakkında ne yediğini, nereden üretildiklerini ve hangi şartlarda üretildiklerini izlemek ve anlamak istiyor. Metro Türkiye de bu doğrultuda birincil üretimden başlayarak et, balık, bal ve meyve-sebzede %100 izlenebilirliği sağlayarak, müşterilerine bu ürünlerin tüm hayat hikâyesini dijital olarak sağlama başarısını gösterdi. Raporlama döneminde Metro Türkiye, GS1-128 barkod sistemi ile tüm karkas ve vakum ürünlerinde %100 izlenebilirlik bilgilerinin faturaya yansımasını sağlayarak Türkiye’de izlenebilirlikte bir ilki gerçekleştirdi. Et ürünlerinin yanı sıra balık ve baldan sonra tüm meyve ve sebze ürünlerinde de %100 izlenebilirlik sağlayan Metro Türkiye, tüketicilere “Gıdaların izini sür, bilgiyle beslen” diyerek “Tabağında ne var?” projesini de başlattı. Şirket, 2022 yılında da kümesten sofraya izlenebilirliği mümkün kılmak üzere yumurtada izlenebilirliği sağlamayı hedefliyor.
Organik ürün çeşitliliğini yüzde 139 artırdı
Pandemi nedeniyle tüketicilerin beslenme alışkanlıkları da değişiyor. Özellikle son dönemde sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme trendi nedeniyle organik gıdalar ve bitki bazlı vegan ürün seçenekleri de daha fazla gündeme gelmeye başladı. Bu değişimin kalıcı olacağını öngören Metro Türkiye, artan sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek için sağlıklı ürün gamını genişleterek organik ürün çeşitliliğinde önceki yıla göre yüzde 139 artış sağladı. Vegan ürünler konusunda da müşterilerinin ürün tercihlerini değerlendirerek bu ürünlerin sayısını artıran Metro Türkiye, tüm ürün kategorilerinde vegan ürünler bulundurmayı hedefliyor.
477 ton ürünü gıda atığı olmaktan kurtardı
Kovid-19 da gıda tedarikinin ne kadar hayati olduğunu gözler önüne sererken gıdalarda israf konusu sadece sektörün değil tüketicilerin de odağına daha fazla yerleşti. Her yıl küresel gıda üretiminin üçte biri olan 1,3 milyar ton gıda kayba uğruyor ya da atılıyor. Ülkemizde ise satılmayan gıdaların %80’i atık olarak israf ediliyor. Sürdürülebilirliğin en kritik noktalarından birisinin gıda atıkları ile mücadele olduğu bilinciyle faaliyetlerini sürdüren Metro Türkiye, yaptığı çalışmalarla bu alandaki etkisini de net olarak ortaya koyuyor. Metro Türkiye, Horeca sektöründeki gıda israfı ile mücadele için Tarım ve Orman Bakanlığı ve FAO ile iş birliği anlaşması imzalayarak “Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık” kampanyasına katılırken, 21 tedarikçisiyle birlikte 2030’a kadar atık ve kayıpları yarıya indirme sözü veriyor. Operasyonlarında oluşan gıda kayıplarını önlemek için ise 2020’de 477 ton ürünü gıda bankalarına, 1.317 ton ürünü hayvan barınaklarına bağışladı.
Gelecekte de sürdürülebilirlikte etkisini ortaya koymaya devam edecek
Raporda gelecek hedeflerini de paylaşan Metro Türkiye, gıda güvenliği, organik ve yerli ürünler, hayvan refahı ve sürdürülebilir kaynak kullanımı alanındaki çalışmalarını daha da hızlandırmayı amaçlıyor. Sağlıklı beslenme trendinin her geçen gün öneminin daha da artıracağını öngören Metro Türkiye, organik ve bitki bazlı ürün sayısını artırmayı da gelecekte odak noktalarından biri olarak hedefine koydu. Kafessiz yumurta gibi hayvan refahını artıran ürünlerle ilgili çalışmalarını da sürdürecek olan Metro Türkiye, bu kapsamda 2023 yılı sonuna kadar tüm kendi markalı yumurtalarının kafessiz, 2025 yılı itibarıyla ise raflarındaki tüm yumurtaların kafessiz olmasını taahhüt ediyor. Bunların yanı sıra çevresel etkisi yüksek olan plastik ambalajların ağırlıklarının azaltılması çalışması kapsamında 5,89 ton plastik azaltımı sağlayan Metro Türkiye, kendi markalı tek kullanımlık ürünlerinde plastik yerine daha çevreci alternatiflerin kullanımını artırmayı da hedefliyor. Sera gazı azaltımını 2030 yılına kadar 2011’e göre yüzde 50, operasyonlarında gıda atıklarını 2025 yılına kadar yüzde 50 azaltmayı hedefleyen Metro Türkiye, mağazalarında gıda dışı atıkların yüzde 100’nünün ise geri dönüştürülmesini amaçlıyor. Yerel üretimin en önemli bileşenlerinden olan Coğrafi işaretli ürünleri 2023’e kadar her yıl yüzde 20 artırmasını da hedefleri arasına alan Metro Türkiye, Metro markalı gıda ve benzeri ürünlerin yüzde 100’üne yönelik Sosyal Uygunluk Denetim yapılmasını sağlayacak.
Etki Raporu’na aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: