Gıda sistemlerinin sürdürülebilirliği ve etkin bir gıda kontrolü için ulusal ve uluslararası yasal çerçeveler çok önemlidir. Tüm ülkelerde gıda güvenliği ve biyogüvenlik ile gıda güvencesini sağlamak için resmi gereksinimleri belirleyen, çoğu zaman gıda bilimcilerine karmaşık gelen, yasa ve yönetmelikler vardır. “Gıda hukuku” terimi, gıdanın üretimini, ticaretini ve işlenmesini düzenleyen ve dolayısıyla gıda kontrolü, gıda güvenliği ve biyogüvenlik, gıda kalitesi ve gıda ticaretinin ilgili yönlerinin düzenlenmesini tüm gıda zinciri boyunca, yem dahil, içeren mevzuatı kapsar.
Bu mevzuatın ne olduğunu anlamak ve konu ile ilgili bilimsel bilgiler çerçevesinde uluslararası boyutta son tartışmaların farkında olmak amacıyla Hacettepe Üniversitesi Uluslararası Gıda Biyogüvenlik ve Biyoteknoloji Araştırma ve Yayım Merkezi olarak 2019 yılında ilki düzenlenen Uluslararası Gıda Hukuku Yaz Okulu’nun ikincisi 9-10 Haziran 2022 tarihlerinde gerçekleştirildi. Çevrimiçi düzenlenen İkinci Uluslararası Gıda Hukuku Yaz Okulu; Türkiye (37), Pakistan (15), İran (2) ve Azerbaycan (1)’dan gıda bilimcisi (38) ve hukukçulardan (17) oluşan toplam 55 katılımcıya ev sahipliği yaptı. En iyi bilim adamları ve profesyoneller tarafından verilen derslerde iki gün boyunca hem katılımcıların kişisel ve mesleki gelişimini desteklemek ve hem de gıda hukuku genelinde bilimsel bilgiyi ilerletmek hedeflenmiştir.
Bu yaz okulu gıda güvenliği ve biyogüvenliği geliştirmek için gıda politikalarını uyumlu hale getirme ihtiyacı temel fikrinden hareket etmektedir.
Hacettepe Üniversitesi, Michigan Eyalet Üniversitesi, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve Türk Patent Enstitüsü’nden önemli kişilerin (Resim 1) konuşmacı olduğu bu benzersiz yaz okulu, dünyadaki genel gıda hukuku ve özellikle gıda biyoteknolojisi alanında var olan yasal düzenlemelere kendine özgü ve geniş bir bakış sağlamıştır.
İlk gün Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Dr. Neslihan Alper, Türkiye’de karar verici mekanizma ve gıda mevzuatı çerçevesi hakkında geniş kapsamlı bir konuşma yapmıştır. 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ve İlgili Mevzuat hakkında detaylı bilgi veren Dr. Alper, piyasa ve ithalat için kontrol sistemi ve laboratuvarların işleyişi, şeffaflık ve risk analizi hakkında geniş kapsamlı bir konuşma vermiştir. İkinci gün ise Dr. Alper kurs boyunca katılımcıların sorularını yanıtlamıştır.
Prof. Dr. Jim Chen bize tarımsal erdemi neyin oluşturduğuna dair çok felsefi bir konuşma yapmıştır. İnsanlık ve hatta jeolojik tarih boyunca, tarımsal erdemin sürekli gıda üretiminde varlığını sürdürdüğünü belirten Dr. Chen; aynı zamanda çağdaş tarım hukukundan ve üreticilerden tüketicilere ekonomik bağımsızlığın doğal olarak öneminden de bahsetmiştir.
Güher Çeltek Sungur uluslararası gıda hukuku hakkında çok faydalı ve kapsamlı bir sunum vermiştir. Uluslararası gıda kanunları, gıda güvenliği ve gıda güvencesi konularında önemli tanımları, gıda güvenliğine uluslararası yaklaşımları içeren önemli bir konuşma yaptı. FAO’nun gıda güvenliği ve kalite yasaları ve yönetmelikleri konusundaki çalışmaları ile uluslararası düzeyde gıda güvenliği ve kalitesi için referans oluşturan Codex Alimentarius standartları, yönergeleri hakkında detaylı bilgi ve tanımlar verdi. Sayın Sungur’dan gıda hukuku üzerine 5N1K kuralına göre düzenlenmiş bir ders dinledik.
APHIS Biyoteknoloji Düzenleme Hizmetleri’nden Dr. Abigail Walter, FAS Yeni Teknolojiler ve Üretim Yöntemleri Bölümü’nden Dr. Chris Peterson ve Zach Bachtell’den Amerika Birleşik Devletleri’nde GDO’ların gıda ve bitki güvenliği için nasıl düzenlendiği ve mevzuat, politika ve uygulamanın bilimsel ve dış ticaret üzerindeki etkileri hakkında çok şey öğrendik. Zach Bachtell bize sorularda yardımcı oldu ve özellikle USDA FAS Türkiye Ofisinden Sayın Nergiz Özbağ da bizlerle birlikteydi.
İkinci gün Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Beşir Fatih DOĞAN ise 5977 sayılı “Biyogüvenlik Kanunu” ve 09 Temmuz 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı KHK’nin 206. Maddesine göre yapılan değişikliklerden bahsetmiştir. Kendisinden Cumhurbaşkanlığı 2018/3 sayılı Genelge ile Biyogüvenlik Kurulu’nun görev ve yetkileri Tarım ve Orman Bakanlığı’na verildiğini öğrendik. Biyogüvenlik Kurulu’nun mülga olması nedeniyle, E.3408293 sayılı ve 05.12.2018 tarihli Bakan Olur’u ile GDO ve ürünleri ile ilgili yapılan başvuruların değerlendirilmesi, Biyogüvenlik Kanunu ve ilgili yönetmeliklerde belirtilen diğer görevlerin ve Komitelerin sekretarya hizmetlerinin yürütülmesi görevi Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’ne (TAGEM) verildiği belirtildi. GDO ve ürünleri ile ilgili bilimsel, teknik ve uygulamaya ilişkin bilgi ve belgelerin ulusal ve uluslararası seviyede alışverişinin kolaylaştırılması, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve karar sürecine katılımın sağlanması amacıyla 05 Ekim 2010 tarihinde Türkiye Biyogüvenlik Bilgi Değişim Mekanizması (www.tbbdm.gov.tr) hizmete sunulmuştur. Bu kapsamda Biyogüvenlik Kurulu’na yapılan başvurular, başvurularla ilgili bilimsel risk değerlendirme ve sosyo-ekonomik değerlendirme raporları ve toplantı kararları paylaşıma açıktır. Ayrıca Dr. Doğan Biyogüvenlik yasasının tutarlılık açısından bir incelmesini sunmuş ve ileriye dönük uluslararası ticareti kolaylaştıracak önerilerde bulunmuştur.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’ndan Nermin Kahraman’dan AB Yeşil Anlaşma/Tarladan Çatala Stratejisi hakkında mükemmel bir ders dinledik. Çiftlikten Çatala Stratejisi, Avrupa Yeşil Anlaşması’nın merkezinde yer aldığını ve gıda sistemlerini adil, sağlıklı ve çevre dostu hale getirmeyi amaçladığı anlatıldı. Sürdürülebilir gıda sistemlerinin önemi ve gıda sistemlerimizi neden ve nasıl yeniden tasarlamamız gerektiğinden bahsedildi. Başta üreticiler olmak üzere tüm aktörler için adil ekonomik getiriler ve geçim kaynağı sağlayacak bu yeni yaklaşımın yeni teknolojiler ve bilimsel keşifler, artan kamu bilinci ve sürdürülebilir gıda talebi ile birleştiğinde tüm paydaşlara nasıl fayda sağlayacağı açıklandı. Tarladan Çatala Stratejisi, sürdürülebilir bir gıda sistemine geçişimizi hızlandırmayı amaçladığı vurgulandı.
Bu yaz okulunda son ders ise Fikri Mülkiyet (IP) ve İleriye Dönük Düzenleyici Zorluklar üzerine Dr. Elif Betül Akın tarafından verildi. Patentin ürün veya buluş sahibine, icat ettiği ürünün satışı, pazarlanması, çoğaltılması, bir benzerinin üretilmesi gibi alanlarda nasıl ayrıcalıklar getirdiğini, faydalı model ile patent arasında farkın ne olduğunu ve patentlenebilirlik tanımını öğrendik. Ayrıca marka ve bazı ünlü gıda markaların durumuna ilişkin akılda kalıcı inceleme yapıldı ve tabii coğrafi işaret tanımı ve önemini de içeren kapsamlı bir ders dinledik.
Tüm konuşmacılarımıza ve katılımcılarımıza bir kez daha teşekkür ederiz.
İkinci Uluslararası Gıda Hukuku Yaz Okulu’nun ardından, bir kez daha açlığın, gıda güvensizliğinin ve yetersiz beslenmenin ortadan kaldırılması; yoksulluğun ortadan kaldırılması ve herkes için ekonomik ve sosyal ilerlemenin sağlanması, ve doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve kullanımı için kendi içinde tutarlı, uygulanabilir ve çağdaş bir gıda mevzuatına sahip olmanın önemini bir kez daha vurgulamak gerekli görünüyor.
Gelecek yıl, Cumhuriyetimizin 100. Yılında, 3. Uluslararası Gıda Hukuku Yaz Okulu’nda görüşmek üzere!