Hayat pahalılığı ve enflasyon birbirleriyle yakın ilişkili olmalarına karşın vatandaşın şikayetçi olduğu konu hayat pahalılığının kendisidir. Ancak bu konu doğrudan enflasyona yöneltilmiş, enflasyonun düşmesiyle hayat pahalılığının geri kazanılacağı gibi bir ilüzyon oluşmuştur.
Hayat pahalılığı, kazancın enflasyon oranının gerisinde kalma olayıdır. Enflasyonun azalması ile sadece hızı yavaşlar, enflasyonun aylar itibari ile getirdiği fiyat artışlarının kümülatif toplamı birikim olarak kalır. Kazancınız bu birikimi yenecek düzeyde ise hayat pahalılığını hissetmeyebilirsiniz.
Hayat pahalılığının mutfaktaki yansımasını görebilmek için BBC Türkiye Servisi tarafından hazırlanan şu ilginç çalışmaya dikkat kesilmekte yarar var.
Yemek Çeşidi 2021 Yılı Fiyatı 2022 Yılı Fiyatı 2023 Yılı Fiyatı 2024 Yılı Fiyatı (5 Şubat)
İzmir Köfte 34.3 TL 54.96 TL 67.41 TL 213.29 TL
Hamsili Pilav 55.1 69.95 158.8 324.23
Menemen 9.98 16.63 30.64 61.46
Tavuk Güveç 34.40 62.96 80.2 206.06
Not: Yemeklerin hazırlanmasında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait Kültür Portalının “Geleneksel Mutfak” tarifleri esas alınmış, 4 kişilik hazırlanmıştır.
2023 Yılı on iki aylık ortalama enflasyon oranı TÜFE yüzde 54.72 iken mutfaktaki yangın en az menemende yüzde 100, en çok İzmir köftede yüzde 216 artışla devam etmektedir.
Serbest piyasa ekonomilerinde mal ve hizmet fiyatlarının durağan olmadığını, üretim faktörleri veya girdilerindeki fiyat hareketlerine bağlı olarak değişim gösterdiğini biliyoruz. Ancak bu değişimler yılda bir iki kez olabilmektedir.
Enflasyon ise mal ve hizmet fiyatlarının genel düzeyinin sürekli ve hissedilebilir seviyede artışını ifade eder. Hanehalkı kullanımındaki ağırlıklarına göre oluşturulmuş bir harcama sepetinin aylar itibariyle değerindeki değişikliklerin tespiti ile ölçümlendirilir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) harcama sepetinde 12 ana harcama grubu yer alır. Bunlardan ilk üçü yüzde 24.98 oranıyla gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 17.35 ile ulaştırma ve yüzde 14.20 ile konut harcamalarıdır. Sıralamalar ve oranlar yıllar itibariyle TÜİK tarafından değiştirilmektedir. Ancak gıda ve alkolsüz içecekler daima ilk sıradaki yerini korumaktadır.
Ana harcama gruplarındaki fiyat değişiklikleri, TÜİK tarafından yapılan hesaplamalarla iki kategorik endeks ile sembolize edilir. Tüketici fiyatları Endeksi (TÜFE), Üretici fiyatları Endeksi (ÜFE).
TÜFE, tüketicinin satın aldığı mal ve hizmetlerin harcama sepetindeki ağırlıkları dikkate alınarak oluşan fiyat değişikliklerini belirlerken, ÜFE ülkede üretilen ve satışa sunulan ürünlerin üretici aşamasındaki fiyat değişikliklerini ifade etmektedir.
2024 Şubat ayında manşet enflasyon TÜFE yüzde 67.17 olarak gerçekleşirken gıda ve alkolsüz içeceklerin enflasyonunun TÜFE yüzde 71.2 seviyesinde seyretmesi sorunun ivedilikle incelenmesinin gerektiğini ortaya koymaktadır.
Geriye dönük bir veri taraması yapıldığında gıda ve alkolsüz içecekler enflasyonunun daima manşet enflasyon üzerinde seyrettiğini görüyoruz.
Gıda ve alkolsüz içecekler ana gruplar içinde ilk sırada yer aldığından manşet enflasyonu önemli ölçüde etkileyerek yükseltmekte, kendisi de bu durumdan olumsuz etkilenmekte. Yani hem neden hem mağdur. Yüksek gıda enflasyonunun görünen etkilerinden bir diğeri de vatandaşın beklentilerini olumsuz etkileyip harcamalarını öne çekerek tüketime yönelmesidir. Kazancı enflasyonun altında kalan sabit gelirli tüketicilerin bu bağlamda merdiven altı ürünlere yönelme eğilimi ise işin sağlık yönünden dikkate alınması gereken boyutudur.
Yönetimiyle yönetileniyle birincil sorunumuz olan enflasyon, teşhis eksikliği nedeniyle gıda enflasyonu omuzlarında yoluna artarak devam ediyor. Gıda enflasyonunun yapışkan olma davranışı Merkez Bankası Enflasyonla mücadele girişim ve uygulamalarını olumsuz etkilemekte, öngörülen hedeflere varmada endişelere yol açmaktadır. Tarım alanının Merkez Bankası’nın kontrolü dışı olduğunu göz ardı etmeden tarımsal üretimdeki kök nedenlere inilmeli ve çözümü buradan başlatmalıyız. Hedef tarımsal üretimin artırılarak en az talep kadar arz yaratmak olmalı böylece gıda enflasyonunun aşağıya çekilmesi sağlanabilecektir.
AB ülkelerinde enflasyon çok düşük seyretmesine karşın, AB tarım ve gıda sisteminin geleceğine yönelik ortak vizyon geliştirmek üzere stratejik diyalog süreci başlatıyor. Çiftçiler, kooperatifler, gıda işletmeleri, STK’lar, sivil toplum temsilcileri, finans kurumları ve akademisyenlerin dahil tüm paydaşların bir araya gelmesi sağlanacak. Diyalog sürecinin başına Göttingen Üniversitesi mütevelli heyeti başkanı Prof. Peter Strohschneider’i getirmeleri bu işe verdikleri önemi gösteriyor.
Darısı bize… Gıda enflasyonu sadece enflasyon değildir!
Necdet BUZBAŞ
TOBB Gıda Meclisi Başkanı