Metro Türkiye, 30 yıldır yerli ve sürdürülebilir tarımın gelişimi için öncü çalışmalara imza atıyor. Yerel kalkınma ve gıda enflasyonu ile mücadele için kooperatifleşmeyi desteklemenin önemine dikkat çeken Metro Türkiye, verdiği eğitimler ile çiftçilerin ürünlerinin gerçek değerini ortaya çıkarmasına yardımcı oluyor. Sunduğu izlenebilirlik çözümleri ile üreticileri dijital dünya ile buluşturarak tüketiciler tarafında bilinirliklerini artırıyor ve çağa uyumlu hale getiriyor. Bugün itibarıyla 800’ün üzerinde yerli üretici, üretici örgütü, kooperatif ve tedarikçiyle iş birliği yapan Metro Türkiye’de yerel tedarikçi oranı ise yüzde 99.
11 Mayıs Salı – Çiftçilik mesleğinin önemine dikkat çekmek ve bu alanda farkındalığı artırmak amacıyla her yıl 14 Mayıs, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanıyor. Yapılan araştırmalar pandemi döneminde yerel ürünlerin tercih edilme oranının yüzde 54’ten yüzde 76 oranına ulaştığını gösteriyor. Bu yükseliş, tüketicilerin artan gıda ihtiyacını karşılamasını sağlayan çiftçilerin ve yerel tarımın ne denli önemli olduğu da bir kez daha ortaya koydu.
30 yıldır Türk mutfak kültürünü ve değerlerini korumak, gelecek nesillere aktarmak ve Türk mutfağını dünyada hak ettiği yere getirmek için çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye, sadece pandemide değil kuruluşundan bu yana yerel tarımın ve üreticinin kalkınmasını sağlayan çalışmalar yapıyor. Sürdürülebilir tarım yöntemleri hakkında eğitimler vererek üreticileri bilgilendiren Metro Türkiye, 2012 yılından bu yana yürüttüğü Coğrafi İşaretli Ürünler projesi ile de yerel ürün tedarikçilerini Coğrafi İşaretli Ürün sertifikası alabilmeleri için destekleyerek unutulmaya yüz tutmuş ürünleri sadece ekonomik değere dönüştürmekle kalmıyor, küresel pazarlara açılmasına da aracılık ediyor. Bu kapsamda 2018 yılından bu yana Metro’nun faaliyet gösterdiği ülkelere 10 milyon euro değerinde 12.500 ton Coğrafi İşaretli ve yerel ürün ihraç eden Metro Türkiye, ayrıca yeni ürünlerin reyonlarında yer alması için de kooperatif fuarlarına katılıyor. Burada üretici grupları ve kooperatiflerle bir araya gelerek; ambalajlama, etiketleme, paketleme gibi noktalarda Metro standartlarını nasıl karşılayabileceklerini aktararak bu ürünleri hak ettiği değerlerde pazara sunulmasını sağlıyor.
“Çiftçilerimizin emeğini paha biçilemez bir değer olarak görüyoruz”
Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç, “Geçimini topraktan sağlayan, topraktan aldığı ürüne değer katarak, onu bizlere ulaştıran çiftçilerimizin emeğini paha biçilemez bir değer olarak görüyoruz. Bu nedenle 30 yıldır vefakâr çiftçilerimizin; üretim ve verimliliğin arttırılması, yaşam şartlarının yükseltilmesi, ürettikleri ürünlerin pazarlara ulaştırılması gibi birçok konuda onların yanında yer alıyoruz. Farklı yörelerde yerel üreticilerle çalışıyor, kooperatifleri ve üreticileri sürdürülebilir tarım yöntemleri hakkında bilinçlendiriyor, belirli bölgelere ait ürünleri kooperatiflerden alıyor, kooperatifleri ürün seçimi, ürün miktarının belirlenmesi, etiketleme ve ambalajlama konularında destekliyoruz. Kooperatifleri desteklemek için Tarım Kredi Kooperatifi’nin logolu meyve sebze ürünlerini satan ilk perakende noktası olmanın haklı gururunu yaşıyor, ekosistemimizde 800’ün üzerinde yerli üretici, üretici örgütü, kooperatif ve tedarikçiyle iş birliği yapıyoruz. Gelecekte de çiftçilerimizle iş birliği içinde olmaya, tarımsal faaliyetlerin güçlenmesi ve kalkınması için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
Tedarikçilerin yüzde 99’unu yerel tedarikçiler oluşturuyor
Kooperatifleri desteklemek için Tarım Kredi Kooperatifi’nin logolu meyve sebze ürünlerini satan ilk perakendeci olan Metro Türkiye’de yaklaşık 5 bin tedarikçinin yüzde 99’u yerel tedarikçilerden oluşuyor. Tedarikçi ödemelerinin yüzde 98’i yerel tedarikçilere yapılıyor. Metro Türkiye, sezonuna bağlı olarak, meyve sebze ürünlerinin de yüzde 25 ile 30’luk bölümünü kooperatiflerden tedarik ediyor. Metro Türkiye yerel tohumla üretilen ürünlere yüzde 100 alım garantisi veriyor, mağazalarında satılan meyve sebzenin yüzde 98’i ise Türkiye’de üretiliyor. Ayrıca ekonomik katkının yanında, yerel ürünlerin markalaşmasına verdiği destek ve çiftçileri güçlendirmeye yönelik projeleriyle yerel kalkınmada da rol oynayan Metro Türkiye, 800’ün üzerinde üretici, üretici örgütü, kooperatif ve diğer tedarikçilerle iş birliği yapıyor.
Uzmanların katılımı ile eğitimler veriyor
Her alanda olduğu gibi yerel üretim ve kooperatifleşme konusunda da eğitimin önemine inanan Metro Türkiye, bu amaçla üreticilerin ürünlerinden nasıl daha çok verim alabilecekleri, ürünlerini nasıl daha doğal yetiştirilecekleri, tohumları nasıl saklayabilecekleri gibi birçok konuda uzmanlardan eğitim almalarını sağlıyor. Son olarak Türkiye Kooperatifçilik Vakfı birlikte Antalya’daki kadın kooperatiflere de verilen bu eğitimler sayesinde sürdürülebilir tarım güçleniyor, yabancı tohumdan kaynaklanan yerel tohumun bozulma riski en aza iniyor. Tüketicileri gıda ürünlerinin üretim süreçleri hakkında tüm şeffaflığıyla bilgilendiren “Tabağında Ne Var?” hareketi kapsamında sunduğu izlenebilirlik çözümleri için üreticilere eğitimler vererek onları dijital dünya ile buluşturuyor ve tüketiciler tarafında bilinirliklerini artırıyor. Örneğin son olarak meyve ve sebzede izlenebilirlik uygulaması kapsamında ürün ve künye bağlantısı ve izlenebilirlik dijital altyapısı konusunda yaklaşık 200 tedarikçiye eğitim verirken kooperatiflere ve tedarikçilere teknolojik ekipmanların alımında da kolaylık sağladı.
Kooperatiflerde kadın iş gücünü de destekliyor
Kooperatifleşme alanındaki çalışmalarını daha da ileriye taşıyan Metro Türkiye, kadın iş gücünü destekleyerek herkesin kazandığı ekonomik bir model de yaratıyor. Meyve ve sebzeden konserve ürünlerine, şekerleme ve atıştırmalıktan içecek ve mutfak ürünlerine kadar 12 kategoride yaklaşık 40 kadın girişimci ve kooperatifle birlikte çalışıyor. Örneğin mor soğan için Bereketli Eller Kadın Kooperatifi ve Kavacık Üzümü için tamamı yöre kadınlarından oluşan, Kavacık Kadın Girişim Üretici Kooperatifi ile iş birlikleri bulunuyor. Yine bu kapsamda Urla Kooperatifi’ne bağlı kadın üreticilerin yetiştirdiği taze enginarlar da Metro Türkiye raflarında yerini almaya başladı. Metro Türkiye bu çalışmalarıyla başta kadınların güçlenmesine destek olurken yerel kalkınmaya da katkı sağlıyor.
Metro Türkiye Hakkında
Dünyanın en önemli uluslararası perakende şirketlerinden Metro, Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığı 1990 yılından günümüze, Türk mutfağının daimiyetini sağlama ve gelecek nesillere miras bırakma amacını üstlenmektedir. Metro Türkiye, HoReCa (otel, restoran, kafe) sektörü için bir mutfağı oluşturan tüm hizmetleri sağlarken yaklaşık 4.500 çalışanıyla 21 şehirde, 37 mağazasıyla profesyonellerin kendileri ve iş yerleri için ihtiyaç duydukları 40 bin çeşit ürünü, fiyat-kalite-performans ilişkisini gözeterek sunmaktadır. Türk mutfağına dair çalışmalarını ekonomik, çevresel ve sosyal etkileri dikkate alarak hayata geçiren ve bu nedenle Sürdürülebilir İş Ödülleri’nin de sahibi olan Metro Türkiye, et ve balık izlenebilirliğinden sürdürülebilir balıkçılığa, gıda atığı projelerinden Coğrafi İşaretli Ürünler projesine kadar tüm çalışmalarıyla yerel değerlerin kayıt altına alınıp gelecek nesillere miras bırakılmasına katkı sunmayı hedeflemektedir. Metro Chef, Metro Professional, Metro Premium, Aro, Rioba ve Sigma isimli kendi markalarını bünyesinde bulunduran şirket, tüm mağazalarında “Tarladan Çatala” gıda güvenliği yönetim sisteminin kurulmasını esas alan uluslararası geçerlilikte bir standart olan IFS Cash & Carry / Wholesale Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi standartlarını da uygulamaktadır.