Türkiye’de süt üretiminin artmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyleyen Pınar Süt Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı; “Sağlıklı nesillerin yetişmesine öncülük eden Pınar Süt, çalıştığı 18.000 süt üreticisi ve 31 kooperatifle birlikte bir kalkınma modelinin öncüsü oldu. Üreticilerimiz ile birlikte hareket ederek, Türkiye Süt Sektörü’nün gelişimine katkı sağladık. Üreticilerimizi süt sektöründe görülen başarıların temel paydaşları olarak görüyoruz.’’ dedi. 25 ülkeye yaptıkları ihracatla Türkiye’nin süt ve süt mamulleri ihracatının yüzde 16’sını gerçekleştirdiklerini dile getiren Yiğitbaşı, 2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6,9’luk bir artışla gerçekleşen 22.1 milyon tonluk süt üretiminin Türkiye’yi dünya sıralamasında 8’inci Avrupa’da ise 3’üncü büyük büyük üretici ülke konumuna taşıdığını belirtti. Süt üretiminin kayıt altına alınması gerektiğinin de altını çizen İdil Yiğitbaşı “Avrupa’da süt üretimin %99’u kayıtlı iken ülkemizde ise sadece yarısı kayıt altında. Süt sektörünün gelişmesi için süt üretiminin kayıt altına alınması ve ekonomiye değer katması gerekiyor. Ekonominin içinde olmayan üretim, denetimsiz olduğu için hem sağlık riskleri içermekte hem de ülkemiz için vergi kaybına sebep olmaktadır.’’ dedi.
İnsan sağlığı için gerekli en temel gıdalardan birisi olan sütün üretimi ve tüketimi konusunda bilinç yaratmak amacıyla 1 Haziran tarihi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de “Dünya Süt Günü” olarak kutlanıyor.
Türkiye’de süt üretiminin artmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyleyen Pınar Süt Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı; “46 yıldır sağlıklı nesillerin yetişmesine öncülük eden Pınar Süt, çalıştığı 18.000 süt üreticisi ve 31 kooperatifle birlikte bir kalkınma modelinin öncüsü oldu. Pınar Süt, 140’ı çiftlik olmak üzere toplam 371 farklı noktadan süt tedarik ediyor. Üreticilerimiz ile birlikte hareket ederek Türkiye Süt Sektörünün gelişimine katkı sağladık. Üreticilerimizi süt sektöründe görülen başarıların temel paydaşları olarak görüyoruz. Pınar Enstitüsü aracılığıyla gerçekleştirdiğimiz “Sütümüzün Geleceği Bilinçli Ellerde” projesi ile de bugüne kadar 7 binin üzerinde üreticimize eğitimler verdik.” dedi.
Pınar Süt’ün, kurulduğundan bu yana katma değerli ürün ihracatı için aralıksız çalıştığını söyleyen İdil Yiğitbaşı, “Pınar Süt olarak şu anda 25 ülkeye ihracat yapıyoruz.Türkiye’nin süt ve süt mamulleri ihracatının yüzde 16’sını gerçekleştiriyoruz. İhracatımızın %65’i Körfez ülkelerine. Pınar Labne, kategorisinde Körfez Bölgesi’nde pazar liderliğini sürdürüyor” dedi. Yeterli ve dengeli beslenme için gerekli olan hayvansal kaynaklı protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineralleri içeren sütün insan sağlığı için çok önemli olduğunu söyleyen İdil Yiğitbaşı, ‘‘yıllık içme sütü tüketim verileri değerlendirildiğinde; İrlanda’da 123 kg, Yeni Zellanda 106 kg, Kanada 69 kg, Türkiye’de ise 40,7 kg süt tüketiliyor. Pınar Süt olarak, 1973’den bu yana toplumun bilinçlenmesine ve gelişmiş toplumlara göre halen çok geride olduğumuz süt tüketim miktarının artırılmasına yönelik birçok çalışmayı destekliyoruz” dedi.
Süt üretiminin kayıt altına alınmasının süt sektörünün gelişmesine katkı sağlayacağını ve ekonomiye değer katacağına dikkat çeken Yiğitbaşı, “Türkiye’de 2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6,9’luk bir artışla gerçekleşen 22.1 milyon tonluk süt üretimi bizi dünya sıralamasında 8’inci büyük üretici ülke konumuna taşıdı. Avrupa’da ise 3’üncü büyük süt üreticisiyiz. Avrupa’da süt üretimin %99’u kayıtlı iken ülkemizde ise sadece yarısı kayıt altında. Ülkemizde süt sektörünün gelişmesi için süt üretiminin kayıt altına alınması ve ekonomiye değer katması gerekiyor. Ekonominin içinde olmayan üretim, denetimsiz olduğu için hem sağlık riskleri içermekte hem de ülkemiz için vergi kaybına sebep olmaktadır.’’ dedi.
Süt sektöründe Türkiye’de gerek üretim gerekse ihracat alanında liderliğini sürdüren Pınar Süt, 1973’den bu yana sütün önemi konusunda birçok sosyal sorumluluk projesinin yanı sıra Pınar Enstitüsü ile de eğitim çalışmalarına devam ediyor.